Evlilik-Tapu devir teslim töreni mi?


      

       Filmlerdeki mutlu son sahnesidir evlilik... Çift türlü zorlukla başetmiş ama sonunda kazanmış,evlenmiştir. Biz de bir son gibi düşünürüz evliliği oysa son değil yeni ve zor bir başlangıçtır. Biriyle hayatı paylaşmak,yeni bir aileye dahil olmak,ev bütçesiyle başetmek ve bekarlıktaki bütün özgürlüklere veda etmek çok zor bir iştir.
Biriyle aynı evde yaşamaya başladığınızda onu ne kadar az tanıdığınızı farkedersiniz önce,ufak gibi görünen şeylerin huzurunuzu kaçırmak için yetmesine şaşırırsınız. Flörtün bekarlıkta kaldığını anlamakla hayal kırıklıkları artar. O güzel ve çekici kadın gitmiş yerine maskesi ve gecelikleriyle ortalıkta dolaşan biri gelmiştir, erkek flört dönemindeki kibarlıkları bir yana bırakmış,göbeğini kaşıyarak televizyonla anlaşılmaz bir bağ kurmuştur. Bize ne oldu diye düşünen kadın üzülürken,erkek kadının ona rahat vermediğini düşünür.Neden her şey evlenince birdenbire değişir?


        Bu tapunuzu teslim etmenizden ya da karşı tarafının aldığını düşünmesinden kaynaklanır. Biri için o benim derseniz işin büyüsü bozulmaya başlar. Sizin olan bir şey için mücadele etmenize gerek olmadığından hem heyecan kalmaz hem sahip olunan şey öncesine göre sizin gözünüzde değerini yitirir. Kadın eskisi kadar güzel görünmesine gerek olmadığını düşünüp, ev işleriyle daha fazla ilgilenmeye, süslenmeyi dışarı çıkacağı zamanlara bırakmaya başlar. Erkek biraz da sorumluluklarının artmasıyla evi dinlenme yeri olarak görür ve eşinin ondan sürekli ilgi beklemesini anlamsız bulur. Bunların altında kendi anne babalarımızın evlilikleriyle ilgili anılarımızın ve yaşadıklarımızın da çok önemli etkisi var. Onların evliliklerinde romantizme pek şahit olmadığımızdan ,gördüklerimizi doğru olarak bilir ve uygularız. Bu da zamanla eşlerin ev arkadaşına dönüşmesine neden olur ve cinsellikte bu monotonluktan nasibini alır. Seks aşkın bir parçası olmaktan çok yapılması gereken bir iş gibi görülmeye başlar ve kadınların ünlü baş ağrıları diyaloglardaki yerini alır. Bir şeyleri değiştirmeye ne kadar erken karar verirseniz, o kadar başarılı olursunuz. Aşk bacadan çıkıp gitmeden elinizi çabuk tutun. Onun sizin olduğu düşüncesini bir yana bırakın, o ancak mutlu olduğu sürece kendini size ait hisseder. Çok yorgun da olsanız eşofmanlarla yemeğe oturmayın, aşk burunda başlar- parfümü sadece dışarı çıkacağınız zamanlarda değil evde eşiniz içinde kullanın. Çocuklar varsa belirli zamanlarda büyüklerin yanında kalmalarını sağlayın. Bunun için suçluluk duymayın, çocuklar anne ve babalarını mutlu görmek isterler ve siz bunun için uğraşıyorsunuz. Yalnız kaldığınızda sürekli can sıkıcı ve üzücü şeylerden konuşmak yerine umut verici olun, hayallerinizden bahsedin, hayaller içinde bulunduğunuz sıkıcı durumdan hem uzaklaşmanızı sağlar hem yenilik demektir. Flört ediyorken en sevdiğiniz şarkıları hatırlayın ve bunların bir cd sini hazırlayın mesela.. Yemek yerken bunları dinleyin, eskiden yaptığınız gibi bir iki kadeh karşılıklı için ve onu hala ne kadar istediğinizi ona belli edin. Eşinizle utanmadan sıkılmadan kaçamak yapın ve zamanın tadını çıkarın, aşk ihmale gelmez..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder