Analarının oğulları..

                 Anne-erkek çocuk ilişkisi psikologlarca didik edilmiş;içgüdü,ilk aşk,bağımlılık,yansıtma vb.. kavramlarla irdelene irdelene bir hal olunmuş bir ilişki..Baba-kız ilişkisi gibi zıt kutupların çekimi masumiyetinde kalmak istiyorum ben.. Bu ilişki çocuğun karşı cinsle ilgili algılarını  biçimlendiren en kuvvetli etmenlerden biri bu mutlak.
                 Muhteşem Yüzyıl'ı izlerken bir sahne beni benden aldı. Koskoca Kanuni annesinin bir sözüyle(aslanım bugün perşembe!) kendini halvette buluverdi. Güler misin ağlar mısın bir durum... Sen koskoca Avrupa'yı ayaklarının altına ser ama annen karar versin kimle ne zaman halvete gireceğine.
               Demekki her kim olurlarsa olsunlar annelerinin aslanı olarak kalıyorlar.. Hepimizin başına gelen birşey bu aslında, daha lisedeyken erkek arkadaşım anneme çok benziyorsun biliyor musun? demişti,yani... demek istedim de denilmiyor işte.. Büyüdük bizi anneleriyle tanıştırmaları için bin takla atmamız gerekti. O şerefe nail olabildiysek azizeler gibi oturduk karşılarında.. Şöylee bacak bacak üstüne atıp, sigaramızı tüttüremedik keyifle.. Oğullarını öve öve bitirememelerini sabırla dinledik, oğlum ilk defa bizi kız arkadaşıyla tanıştırıyor dediklerinde oscar almış gibi sevindik. Evlilik hazırlıklarından onların seçimlerine yeterince kafa sallayıp zaferle çıkabildiysek, oğullarıyla evlendik, bizim gelin olduk. Arabaya binecekken ön koltuğa zıplamalarına geç anne diyerek ses çıkarmamayı becerirsek, oğullarını aç,susuz,temiz giysisiz bırakmamayı başarırsak,istedikleri zaman torunu kucaklarına verebilirsek, çat kapı gelmesine aldırış etmezsek, oğlunu besleme alışkanlığına müdahale etmezsek evliliğimizi sürdürdük. Senin bu oğlun var ya muhallebi çocuğu diyemedik...

   

2 yorum:

  1. gelde yorum yaz:( çok alttan vurdunuz...

    YanıtlaSil
  2. :) derdim vurmak değil,anneler oğullarını bir başka kadın için yetiştirdiklerini bir anlasalar..

    YanıtlaSil