Hürrem Sultan ve Çocukları


Hürrem Sultan ya da  doğum adı: Alexandra Lisowska (1500-1506 c. - 1558) Avrupa'da tanındığı ad: Roxelana. Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi ve sonraki padişah II. Selim'in annesidir. Hürrem Sultan tarihte padişahla resmi nikahı olan ilk cariyedir. 
Lehistan Krallığı'nın sınırları içerisinde bulunan Rutenya'da doğdu. .16. yüzyıl kaynaklarına göre kızlık ismi bilinmiyordu. Ama   19. yüzyılın Ukrayna'daki ilk kayıtlarına göre, Alexandra Lisowska olarak bilinir. Genelde Hürrem Sultan Avrupa dillerinde Roxolena olarak tanınır. Hürrem, Farsçada  neşeli  kişi ve Arapçada Soylu olan kişi anlamına gelir.
Hürrem Sultan saraya geldiğinde 14 yaşındaydı. Kanuni’nin saraya gelmesi ise iki yıl sonrasına denk geliyor.  Kanuni tahta çıktığında  Manisa valisi iken birlikte olduğu Mahidevran Sultan'dan Mustafa isimli bir oğlu vardı.  Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'a bir kız, dört oğlan çocuğu doğurdu. Erkek çocukları Mehmet,Cihangir,Beyazıt ve Selim’dir. Kız çocukları ise Mihrimah Sultan’dır.

Kanuni’nin Mahidevran Sultan’dan olma oğlu Şehzade Mustafa(1515-1553)Kanuni’den sonra tahta geçme ihtimali en yüksek şehzadeydi.  Ulema, halk ve yeniçeriler Şehzade Mustafa’nın padişah olmasını istiyordu. Ancak Hürrem Sultan oğlu şehzade Mehmet’in tahta çıkmasını istiyordu, Kanuninin de Şehzade Mehmet’e çok düşkün olduğu ve ölümünden sonra onun tahta geçmesini istediği bazı tarihçilerin düşüncesi. Kimin tahta çıkacağıyla ilgili huzursuzluk artınca Şehzade Mustafa saltanat merkezine daha yakın olan Manisa sancakbeyliğinden alınarak yerine Şehzade Mehmed tayin edildi. Şehzade Mustafa da Amasya’ya gönderildi. Ancak 1 yıl sonra Şehzade Mehmed’in beklenmedik ölümü, Şehzade Mustafa’yı tekrar şanslı duruma getirdi. Bazı tarihçilere göre çocukluğundan beri sürekli hastalanan Şehzade Mehmet kendi eceliyle vefat etti. Şehzade Mehmet’in sürekli hastalandığı ve Kanuni’nin oğlu iyileştiği zamanlar kutlamalar yaptırdığı biliniyor. Bazı tarihçiler ise kendi oğlunun tahta çıkmasını isteyen Mahidevran Sultanın bu ölümle ilgisi olduğunu iddia etmektedirler.   

Bu arada Hürrem Sultan, kızı Mihrimah Sultan’ı Rüstem Paşa ile evlendirdi. Bu evlilik Hürrem Sultanın oğullarından birini tahta çıkarmak ve  Sehzade Mustafa’dan kurtulma  planlarını gerçekleştirmesi için çok stratejik bir önem taşır. Daha sonra veziriazamlığa yükselecek olan Rüstem Paşa, Hürrem Sultanın planlarını gerçekleştirmede en büyük yardımcısı olacaktır. Rüstem Paşa, gizlice şehzadenin mührünü kazıttı. Bu sahte mührü kullanarak Şehzade Mustafa’nın ağzıyla İran Şahı Tahmasb’a bir mektup yazdı. Mektupta Şehzade Mustafa babasından sonra tahta kendisinin çıkacağını anlatıyordu.  Şahtan cevap olarak gelen mektuplar da ileride kullanılmak üzere saklandı. Rüstem Paşa doğu seferine hazırlanırken, halkın padişahın yaşlandığını ve tahtı Şehzade Mustafa’ya bırakmasını istedikleriyle ilgili sözde duyduklarını Kanuni’ye anlattı. Bu anlatılanlara bir de şahtan gelen mektuplar eklenince Kanuni oğlu şehzade Mustafa’nın ölüm emrini verir. Bazı tarihçilere göre oğlu cellatlar tarafından  boğulurken yan çadırdaki Kanuni bunu izlemiştir. Hürrem Sultan’ın etkisinde gerçekleşen şehzade Mustafa’nın öldürülmesi olayı Hürrem Sultan’a duyulan nefreti artırmıştır. Kanuni’nin de son nefesine kadar bunun pişmanlığını yaşadığı söylenir.

Hürrem Sultandan olma diğer şehzade Cihangir (1531-1553) kamburluğu ve başka fiziksel hastalıkları  yüzünden öz kardeşleri tarafından alay konusu olsa da, Şehzade Mustafa onu her zaman korumuştu. Şehzade Mustafa’nın öldürülmesinden sonra kendisini öldürmüş olduğu veya üzüntüden öldüğü söylenir. Kanuni zaten Mustafa'yı öldürtmesinden pişman olmuşken bir de Cihangir'i yitirmiştir. Kanuni kaybettiği oğlu adına Cihangir semtini kurdurur. Şehzade Cihangir yaşasaydı da hastalıkları yüzünden tahta çıkamayacaktı.

            Hürrem’in aslında taht için başından beri şehzade Beyazıt’ı düşündüğü söylenir. Beyazıt çocukların içinde karakter olarak Kanuni’ye en çok benzeyendir. Ancak şehzade Mustafa’nın öldürülmesinden sonra çıkan Düzmece Mustafa isyanında rolü olduğu düşünülür ve İran’a sığınmak zorunda kalır. Hürrem’in Kanuni’ye oğlunu affetmesi için yazdığı mektuplar Kanuni’yi yumuşatsa ve oğlu için İran’la pazarlığa başlasa da, şehzade Beyazıt kendisini teslim almak için gelen Osmanlı heyetince öldürülür.

            Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan 8 sene önce 58 yaşındayken oğlu II. Selim'in tahta çıkışını göremeden vefat etmiştir.  II.Selim tahta çıktıktan sonra sürgünde zor koşullarda yaşayan  Mahidevran Sultan’a maaş bağlatmıştır.

Hürrem Sultan İstanbul'da günümüzde onun adıyla anılan Haseki semtinde, Mimar Sinan'a Haseki Külliyesi’ni yaptırmıştır. 1538-1550 yılları arasında inşaatı tamamlanan külliyenin içinde bir hamam, medrese ve hastane bulunmaktadır. Günümüzde T.C. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak tanınan bu hastane Türkiye'de kesintisiz hizmet vermekte olan en eski hastane olma özelliğini taşır. Mimar Sinan’ın Hürrem Sultanın kızı Mihribah Sultana aşık olduğu ancak Hürrem Sultanın bu evliliğe onay vermediği rivayetleri vardır.

     Hürrem Sultan'ın doğduğu yer olduğuna inanılan Ukrayna'nın Rohatyn kentinde bir Hürrem Sultan anıtı bulunmaktadır. 2007 yılında, Ukrayna'daki bir liman kenti olan Mariupol'daki Tatarlar Hürrem Sultan'ın onuruna bir cami açmıştır

3 yorum: