Kleopatra çirkinin tekiydi..


  
         Kleopatra tarihe damgasını vuran kadınlardan biri. Mısır'ın son kraliçesinin hikayesi  aşklarıyla ve iktidar savaşıyla bu günlere kadar geldi.  Hakkında filmler çekildi ve onlarca kitap yazıldı. Batı edebiyatına göre şehvet ve güç düşkünü bu şeytan kadın Roma komutanlarını  elinde oyuncak edecek kadar güzel miydi?


        Büyük İskender Mısır'ı fethettiğinde komutanlarından Ptolemaios'u yönetici olarak orada bırakıyor. Ptolemaios İskender'in vefatından bir süre sonra bağımsız krallığını ilan ediyor. Mısır'ı bu hanedanlık yönetmeye başlıyor ve halk onları firavun soyu olarak görüyor. Kleopatra bu soydan geliyor yani yunan kökenli. Bu hanedanlık soylarının bozulmaması ve Mısırlılarla karışmamak için katı bir kural geliştiriyor, hanedanlık dışı evlenmek yasak..Kleopatra'nın babasının vefatından sonra tahta çıkabilmesi için henüz on iki yaşında olan erkek kardeşiyle evlenmesi gerekiyor..

         Kleopatra tahta çıktığında bazı tarihçilere göre on beş bazılarına gire on sekiz yaşında..İktidarına kadınlığını  kullanarak ulaştığı söylense de dokuz dil biliyor ve yunan genlerinden olsa gerek müthiş bir diplomat. Hanedanlığının mısır dilini bilen ve halka kendini sevdirmek için uğraşan tek üyesi o. Halkın zenginliğini artırmak için uğraştığı ve o döneme göre ileri düzeyde sulama kanalları yaptırdığı biliniyor.Ancak  kardeşler arasında müthiş bir güç savaşı var,bunun sonucunda iktidarının ilk dönemlerinde Kleopatra sürgüne gönderiliyor. Bu sürgün onun hayatında bir dönüm noktası sayılabilir çünkü Sezar'la tanışması bu döneme denk geliyor. Sezar'a zengin bir tüccar tarafından hediye olarak gönderilen halının içinden Kleopatra çıkıyor. Sezar ellili yaşlarda ünü gittikçe artan bir devlet adamı..Yirmili yaşlarındaki  Kleopatra Sezar'ı etkilemeyi ve kendisine aşık etmeyi beceriyor.Kleopatra hitabetindeki gücün yanısıra oldukça bakımlı bir kadın,parfüm ve egzotik kokular Mısır kökenlidir,Kleopatranın bunları ustalıkla insanları etkilemek için kullandığı, tenini beyazlatmak için pudralattığı biliniyor.

        Kleopatra Mısır'a yanında Sezar'la dönüyor ve tahta çıkıyor. Döndükten sonra sürgüne neden olan kardeş öldürülüyor, tarihçilere göre de bunu ayarlayan Sezar. Bir süre sonra bir erkek çocuğu doğuruyor- bu Sezar'ın tek erkek çocuğu-ancak kağıt üzerinde kardeşiyle evli olduğu ve çocuğun Sezar'dan olduğunun yayılması üzerine Mısır'ı terkediyor. Sezar'ın suikaste uğramasıyla  Mısır'a dönüyor,erkek kardeşinin öldürülmesiyle beraber tekrar tahta çıkıyor. Sezar'dan sonra Roma'yı bir konsül yönetiyor,bu konsülün üyelerinden biri de Marcus Antonius.Antonius doğudan sorumlu komutan ve göreve başladıktan sonra ilk iş Mısır'a geliyor. Antonius ve  Kleopatra birbirlerine aşık oluyorlar. Bu aşk tarihe geçmiş aşklardan.. Antonius konsülün diğer üyelerinden Octavius'un kız kardeşiyle evli ama iki çocuğunu ve eşini terkedip Mısır'a yerleşiyor. Akdeniz sahillerini gezdiyseniz ikilinin aşk yaşadığı bir çok yeri görmüşsünüzdür. Kleopatra plajı,hamamı,banyosu.. Çok güzel olmadığının farkında olan bu kadın erkekleri baştan çıkarmak için bakıma ayrı bir önem vermiş,egzotik ve gizemli halleriyle aşıkları için vazgeçilmez olmuş..

        Antonius ve Kleopatra güçlerini birleştirip büyük bir imparatorluk kurmak hayalindedir.. Octavius ise hem kızkardeşinin durumu hem de Kleopatranın güçleneceği endişesiyle bu ikiliyi ortadan kaldırmaya karar verir. Antonius donanmalarının yetersiz olacağı düşüncesiyle kara savaşı ister ama Octavius savaşı denizde başlatır. Kleopatranın Antonius'a destek olarak gönderdiği filo daha savaşın başında geri çekilir ve Antonius yenilir. Antonius Kleopatranın hain olduğu düşünür ve yaralı bir şekilde Mısır'a döner. Antonius'un Kleopatranın yanında vefat ettiği ve Kleopatranın esir düşmemek için intihar ettiği söylenir.

       Kleopatra otuz dokuz yıllık bir hayata dört evlilik,çocuklar,aşklar,kaçamaklar ve iktidar savaşı sığdırır. Sedir adasına giderseniz bir gün,Antonius'un Kleopatra'ya aşkını gemilerle getirilen kumların pırıltısında görürsünüz.. Oraya her gittiğimde aynı şeyi düşünürüm ben, olağanüstü güzelliği olmayan,tarihçilere göre eğik burunlu,dar alınlı ve kısa boylu bir kadının aklını,dişiliğini ve ikna kabiliyetini kullanarak neler yapabildiğini...

1 yorum: